Başmüftü Dr. Mustafa Haci Londra'da ilk kez düzenlenen Dünya Müslümanlar Konseyi'ne katıldı. Foruma dünya genelinden 35 ülkenin temsilcileri katılarak ônemli güncel meseleler ele alındı.
Özellikle bütün dünyadan 1200 dînî liderin imzasını koyduğu "Mekke deklarasyonu" tarihi bir belge hüviyetine sahip olmakla birlikte müslümanlar için ayrı bir önem arz etmektedir.
Hatırlamak gerekirse, 2019 yılında resmen imzalanan Mekke deklarasyonu Suudi Arabistan'ın öncülüğünde tescillenmiştir. Söz konusu deklarasyon ekstremizm, nefret dili ve şiddeti kınamakta, dînî ve kültürel çeşitliliğin yanında insan haklarını ve toplumda kadınlara yönelik çalışmaları desteklemektedir.
Dr. Mustafa Hacı ziyaretleri çerçevesinde Dünya Müslümanlar Konseyi genel sekreteri Dr. Muhammed el-İsâ ile görüşerek Bulgaristan'da müslümanların durumu ve maruz kaldıkları sıkıntılardan bahsetti. Başmüftü aynı şekilde Türkiye Diyaneti'nin Londra Din Hizmetleri müşaviri Ensarî Öztürk beyi de makamında ziyaret etti. Burada da karşılıklı işbirliği hususunda nelerin yapılabileceği değerlendirildi.
Bulgaristan müslümanlarının dînî lideri Londra Aziziye camii encümenliğini de ziyaret etti ve büyük bayramlarda Bulgaristan asıllı müslümanlara burayı tahsis etmeleri sebebiyle şükranlarını sundu.
Dr. Mustafa Hacı Bulgaristan'a dönmeden önce Londra'da ikamet eden Bulgaristanlı müslümanlarla da görüşerek hasbihal etti.
Başmüftü konuşmasında gayri müslimlerin hakim olduğu ortamlarda müslüman kimliğinin ve özdeğerlerin korunmasına vurgu yaptı. Değişen dünyada müslümanların ancak değerlerine sarılmakla savrulmaktan korunabileceklerini belirtti. Nihayette de bugün müslümanların 100 küsür yıllık Başmüftülük kurumu varsa, bu da onların toplum olmaları sayesindedir, dedi.
Sofya Bölge Müftülüğü'nün inisyatifiyle ömrünü Bulgaristan türklüğüne adayan Şumnu Nüvvab mezunu Nuri Turgut Adalı "Sönmeyen meşale" başlıgı altında hazırlanan prezentasyonla başkent Sofya'nın mimarlar kulübünde minnetle yâd edildi.
Yazar Mehmet Türker tarafından hazırlanan sunumu izlemek için Başmüftü Dr. Mustafa Hacı, Yüksek Şûra başkanı Vedat Ahmed, Başmüftü Yardımcıları Ahmed Hasanov ve Beyhan Mehmed, Sofya ve Tırnovo müftüleri, eski milletvekilleri, diplomatlar ve kültürseverler bir araya geldi.
Katılımcılar komünizm rejiminde yirmi küsür yıl davası uğruna hapis yatan ve söndürülemeyen meşale Nuri Adalı'nın acıklı hayat hikayesini yakından tanıma fırsatı buldu.
Programın ev sahipliğini yapan Sofya müftüsü Beyhan Mehmed, misafirleri selamladıktan sonra Nuri Adalı'nın mücadeleci bir karakter taşıması sebebiyle kendisine Bulgaristan'ın Nelson Mandela'sı denildiğini belirtti.
Başmüftü Dr. Mustafa Hacı hazirûna yönelik yaptığı selamlama konuşmasında; Nuri Adalı'nın davası uğruna son derece meşakkatli yıllar geçirdiğini ancak diğer yandan da Bulgaristan türklerinin tarihinde silinmeyecek izler bıraktığını hatırlattı. Bugün onun davasını anlamaya ve anlatmaya ihtiyacımız var, dedi. Nitekim o ömrünü ailesinden feragat ederek dini, dili ve türk kimliğini yaşatmak için vakfetmiştir, şeklinde konuştu.
İlerleyen dakikalarda kürsüye davet edilen Şûra başkanı Vedat Ahmed ise bu anlamlı prezentasyonu hazırlama fikrinin nasıl doğduğunu anlattı. Ona göre Şumnu Nüvvab'ın 100. cü kuruluş yılına ithafen hazırlanan bu sunum bizden öncekilerin, kısmen bizlerin ve daha da önemlisi toplumumuza önderlik yapan münevverlerin yaşadıkları tarifsiz çileleri sembolize etmektedir. Bu manada Nuri Turgut Adalı'nın mücadelesi hepimiz için örnek teşkil etmelidir. Maruz kalınan sıkıntılar unutulduğunda özümüzü yitirmiş oluruz, dedi. Eğer bugün müslüman toplumu olarak hâlâ birtakım haklarımızı aramaya devam ediyorsak, bilelim ki, bu ısrarımızın temelinde Nuri Turgut ve onun gibi pek çok kahramanlar vardır, sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Özgürlük kahramanlarının hepsini rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Bulgaristan Başmüftülüğü 2022 yılının yazında Karlovo bölgesinde yaşanan sel felâketi mağdurlarına yardım yaptı. Varna bölge müftülüğü aracılığıyla gönderilen nakdî bağış Bulgar Kızıl Haç kuruluşunun hesabına yatırıldı. Başmüftü yardımcısı Beyhan Mehmed yapılan yardımla ilgili şöyle konuştu:
"Henüz felaketin yaşandığı günde bütün müslümanlara yardım yapmaları için çağrıda bulunduk. Kurum olarak ihtiyaç olan yerlere yönelik yardım kampanyaları organize ettiğimizde din ve ırk farkı gözetmeksizin insanların duyarlılıkları artmakta ve kurumunuz Başmüftülüğe başvurmaktalar. Bu aynı zamanda bize olan güvenin göstergesidir. Zor zamanlarda birbirimize el uzatmak ve bu şekilde güzel örnekler oluşturmak hepimizin hedefi olmalıdır. Az da olsa uzattığımız yardım eli yaraları sarmaya bir nebze katkı sağlayacaktır.
Başmüftülük olarak dün olduğu gibi bugün de mağdurların yanında olmaya devam edeceğiz. Acıların paylaşıldıkça azaldığına inanıyor, bir daha benzer felâketlerin yaşanmamasını Yüce Allah'tan niyaz ediyoruz".
Page 135 of 750