Umre yolu yolcuları

 

İnsan ne ile yaşar?  diye sormuş Tolstoy. Ve ondan önce başkaları, ondan sonra niceleri…   Yaşamak için insana lazım olan nedir bu dünyada? Ya mutlu bir hayat için? Mutlu insanlar gözlerinden belli olur, derler. Bugün size bir mutlu aileyi anlatacağım.  Mutlu, saygılı, sevgi dolu. Bazılarımız belki içinden : Tam kitaplarda yazdığı gibi mi yani?  diyor. Evet, onlar hayatını  anlatırken  öyle bir tablo çizildi benim gözümde.

Harmanli’den Ayşe Hatip ve Mustafa Ali Hatip ailesi. 17 yıldır evliler. Geçen yılları kısaca özetliyorlar: “Güzel bir evliliğimiz var.”

Mustafa Şişmanovo köyünde 15 yıldır imamlık görevi yapıyor. Yaklaşık bin kişilik nüfüsu olan bu köyde insanlar tütüncülük ile geçimlerini sağlıyorlar. Köyün yüzde doksanı müslüman.

 “İyidir köyümüz, çalışkan insanlarımız. Namazımızı kılıyoruz, başımızda çorbacı yok. Kendi işimizi kendimiz yapıyoruz.  Az çok ne verirse Yüce Rabbimiz. Yeni camiimiz var, çok güze,l  büyük. Başmüftülüğün desteği ile yapıldı, cemaatımız çok güzel, bol.” diyor köyün imamı.  

“Bütün geçimimizi tütünden sağlıyoruz. Erkeklerin bazıları inşaatlarda çalışırken, hanımlar genelde evde, tarlada, tütün işliyorlar. Patatesimizi soğanımızı herşeyimizi kendimiz yetiştiriyoruz.  Hayvan bakıyoruz.  İnek bakıyoruz, yoğurdumuzu kendimiz yapıyoruz. Bilirsiniz köy yoğurdu güzel olur… ” diye anlatıyor Ayşe hanım.

Çocukları anlatıyor Şişmanovo imamı Mustafa Hatip: Yaz Kur’an kurslarımız var. Çocuklarımız iyi, güzel. Çok hevesli çocuklar. Geçen yaz köyümüzün çocukları Dini Bilgi yarışmalarında bölge birincisi oldu.”

Aslında bu mutlu aile ile görüşme sebebimiz de mutlu. Umre yolu onları bekliyor. Heyecanınızı, duygularınızı paylaşır mısınız? diye sorduğumda. Mustafa eşine dönerek:

- Sen söyle, diyor.

 Ayşe hanım:

-Heyecanımız anlatılacak gibi değil. Çok heyecanlıyız. Ben çok seneden beri gitmek istiyorum, Allah nasip etti. Bu seneye nasipmiş.  İnşallah bütün  isteyenlere oraya gidip Kabe’yi tavaf etmeyi Peygamber Efendimiz’i ziyaret etmeyi herkeslere bütün müslümanlara Allah nasip etsin.”

Mustafa alıyor sözü:

-Umre’ye gitmemize hanım sebep oldu aslında. Ben ona sürpriz yaptım. Aniden gelişti herşey. Yüce Rabbim herkese nasip etsin. Efendimizin yanına gittiğimizde herkesler için dua edeceğiz. Kendimiz için de evlatlarımız için de. Allah bol rızık versin sağlık afiyet sıhhat versin ömür versin güzelce bir hayat geçirelim.”

 

Hep memnuniyet ifade eden, “iyi, güzel” gibi,  kelimeler duyuyorum ikisinden. Konuşma sırasında sık sık : “Çocuklarımız güzel, geçimimiz iyi köyde, köy hayatı güzeldir, sessiz sakin, tarla çayın çimen, balkan güzel, çiçekler kuşlar hava,  biz memnunuz yani”  diyor ikisi de.  

Onlar şu anda Kutsal topraklarda hepimiz için dua ediyorlar. Şişmanovo köyünde halk her zamanki küçük işleriyle meşgul. Hayat hep olduğu gibi sakin, huzurlu devam ediyor.

 İnsan ne ile yaşar gerçekten? Mutlu bir hayat için ona lazım olan nedir? Şişmanovo köyü insanları küçük şeylerle mutlu oluyorlar, temiz hava, helal kazanç ve hep küçük şeyler. Bakış açısı nasıl da değiştiriyor dünyayı değil mi?. Bu küçük şeyler bazılarımız için önemsiz olurken, nasıl da başkaları için hayatın anlamını taşıyan büyük sebeplere dönüşebiliyor.  Aslında hepsi birer nimet. “Eğer şükrederseniz, size vermekte olduğum nimetleri artırırım” diyor Yüce Rab*. Bü hikayenin hatırlattığı küçük bir şey daha var şimdi. Nimete şükretmek de nimet…

*İbrahim Suresi, 14/7

Özlem Tefikova

 

 


© Müslümanlar diyaneti. Tüm haklar saklıdır.